9 Mart 2020 Pazartesi

Lİ İLKESİ

Fotoğraf: Tarık Yurtgezer


“Li, bir elmasın içindeki şekiller veya ağacın damarları anlamında bir düzeni ifade eden bir sözcüktür. Bu yüzden li, kitaba uygun hareket eden mekanik ve yasal düzenden çok farklı olan organik düzen olarak anlaşılır. Li, bizim akan suda, ağaçların ve bulutların şekillerinde, penceredeki buz kristallerinde veya sahilde dağılmış çakıl taşlarında gördüğümüz kalıplara benzer asimetrik (olan), tekrarcı ve sistematik olmayan bir düzendir. Li’ye verilen bu değer sayesinde Çin’de manzara resmi Avrupa’dan çok önce ortaya çıkmıştır. Ve bu yüzden şimdi fotoğrafçılar ve ressamlar şelaleler ve köpüklerdeki baloncuklar gibi ritimlerin tanımlanamaz güzelliğini bize göstermeye çalışıyorlar. Soyut ve nesnesiz resim bile metal moleküllerinde veya deniz kabuklarının çizgilerinde bulunan şekillere sahip. Bu güzellik gösterildiği anda hemen fark ediliyor ama neden hoşumuza gittiğini söyleyemiyoruz. Estetikçiler ve sanat eleştirmenleri güya oran ve ritim zarafetini ortaya çıkarmak için bu sanat eserlerinin üzerine Öklitçi şemalar uygulayıp bize bunu göstermeye çalışsalar da yaptıkları yalnızca kendilerini aptal yerine koymak. Baloncuklar heksagram halinde kümelendiği veya ölçülebilir yüzey gerilimleri olduğu için ilgimizi çekmez. Geometri ile ifade etme her zaman doğal formun kendisinden daha küçük bir şeye indirgenmesi, doğanın dans eden kavislerini gölgeleyen aşırı basitleştirme ve katılıktır. Galiba sert insanlar kıpır kıpır olmaktan rahatsız oluyorlar, adımlarının şemasını görmeden dans edemiyorlar ve kalçaları sallamanın ayıp bir şey olduğunu düşünüyorlar. Her şeyin hizaya girmesini, yani doğrusal düzende olmasını istiyorlar.
Ama suyu kim hizaya sokabilir? Su, yaşamın özüdür ve bu yüzden Lao-tzu’nun en sevdiği Tao imgesidir.

En büyük iyilik su gibidir
Çünkü suyun iyiliği her şeyi beslemesindendir
gayret etmeden.
Dünyada hiçbir şey sudan daha zayıf değildir
Ama üstüne yoktur katıyı yenmede.


Alan WATTS, Suyun Yolu Tao, Dharma Yayınları, İstanbul, 2001.

4 Mart 2020 Çarşamba

SİDHARTA


Fotoğraf: Tarık Yurtgezer





niyagrodhâ
koskoca bir ağaç görüyorum
ufacık bir tohumda
o ne ağaç ne tohum
om mani padme hum (üç kere)



sidharta buddha
ben bir meyvayim
ağacım âlem
ne ağaç ne meyva
ben bir denizde eriyorum
om mani padme hum (üç kere)



       Âsaf Hâlet Çelebi